14 Aralık 2012 Cuma

safer ayı

BELALARIN 1. KAT SEMAYA İNDİĞİ AY "SAFER AYI"
(Efendimiz (s.a.v) bu ayda ölüm hastalığına tutulmuştur)

Safer ayında Levhi Mahfuz'dan birinci kat semaya 320.000 bela inmektedir. Bu belalar ve kazalar sene içine yayılmaktadır. Bir dahaki safer ayına kadar bu 320.000 beladan birinin size isabet etmesinden korunmak isterseniz aşağıda tarif edilen namazları kılınız tesbihatları yapınız. Aile efradınıza ve çevrenize de tavsiye ediniz. Bu namazları kılanların bir dahaki sene aynı güne kadar (üzerine kat'i yazılmış yani ALLAH Teâlâ 'nın C.C. senin üzerinde gerçekleşmesine kesin hüküm verdiği kazalar müstesna) kazalardan korunacağı rivayeti vardır.
Safer ayının ilk ve son çarşamba gününün gecesinde yani salı gecesi kılınacak namazdır; (İslam'da gece günden önce gelir. Yani Cuma gecesi Perşembe günü akşam ezanı okunduğunda giriyor)
Niyet ederken: İster Allah (c.c) Rızası için, ister Hacet Namazı niyetiyle niyetleniriz.
1 Rekât : Fatiha'dan Sonra ; 17 Kevser Sûresi
2 Rekât: Fatiha'dan Sonda; 5 İhlâs Sûresi
3 Rekât : Fatiha'dan Sonra ; 1 Felâk Sûresi
4 Rekât : Fatiha'dan Sonra ; 1 Nâs Sûresi

Safer ayının ilk ve son çarşamba günü öğlen ve ikindi namazı arasında kılınacak namazdır;
1 Rekât : Fatiha'dan Sonra ; 11 İhlâs Sûresi
2 Rekât: Fatiha'dan Sonda; 11 İhlâs Sûresi
Bu namazdan sonra 100 kere "Yâ dâfia'l-belâyâ idfâ anna'l-belâyâ fallâhü hayrun hâfizan ve hüve Erhâmü'r-Râhimin inneke alâ külli şey'in kadir" okunmalı ve dua edilmelidir.
Yine Korunmak için;


Ayet-el Kûrsi:
Evden çıkarken ve eve girerken Ayet-el Kûrsi okunmalıdır: Evden çıkarken okuyan her işinde muvaffak olur ve hayırlı işleri başarır. Evine gelince okursan iki Ayet-el Kûrsi arasındaki işlerin hayırlı olur ve fakirliğin önlenir. Bir kimse evinden çıkarken Ayet-el Kûrsi 'yi okursa Hakk Teâlâ yetmiş Meleğe emreder o kimse evine gelinceye kadar ona dua ile istiğfar ederler.


Evden çıkarken üç kere: "BİSMİLLAHİ HASBİYALLAHİ LAİLAHE İLLA HÛ ALEYHİ TEVEKKELTÜ VE HÜVE RABBİL ARŞİL AZİYM" söylenmelidir.


Safer ayında her gün mutlaka 100 kere "LA HÂVLE VELÂ KUVVETE İLLA BİLLAHİL ALİYYİL AZİYM" denilmelidir.

Günde 100 kere söyleyenden en hafifi fakirlik olmak üzere 70 çeşit bela musibet kaldırılır.


Ayrıca yine safer ayında (ve her zaman) her gün mutlaka günde 100 kere salâvat getirmek lazımdır. salâvat çok bela ve musibetleri çevirir dünya ve Ahirette kurtuluşuna sebep olur. En EFDÂL Salâvat'ı Şerife: "ALLAHÜMME sâlli âla seyyidina Muhammedin ve ve âla âlihi ve sahbihi efdâle salevatike ve adade me'lumatike ve bârik ve sellim"

ALLAH'u Teâlâ'yı devamlı zikretmek lazımdır. Zira ALLAH'u Teâlâ'yı zikretmek en büyük ibadettir belaları musibetleri çevirir. En efdal zikir "LA İLAHE İLLALLAH" dır.

Enes bin Mâlik'e RA Peygamberimizin SAV öğrettiği çok tesirli bir dua:
Bu duayı sabah (mümkünse güneş doğmadan) 3 kere ve akşam güneş battıktan hemen sonra okuyan korkmaya tek layık olan yalnız ALLAH 'tan C.C. korksun . Başta zalim devlet başkanı şeytan cin ve insanların şerrinden büyü ve efsunlardan hiçbiri ALLAH 'ın C.C. izniyle hiçbir şekilde zarar veremez. Hz Osman'dan RA bildirildiğine göre ani belalardanda korunur. Ayrıca Zehir verilse tesir etmez ALLAH 'ın izniyle (hergün okumak lazımdır): "Bismillahillezi Lâ Yedurrü meâs mihi şey-ün fil-erdi ve lâ fissemai ve hüves semiül âliym"

Dipnotlar:
1- Buhârî, Kitâbu’l-Hac, H. No:777
2- Buhârî, Kitâbu’t-Tıp, H. No: 1927
Alıntıdır.
Hakan.61 çevrimdışı

11 Aralık 2012 Salı

“Her mutsuzluğun ötesinde yine yaşam bekler, ama insana özgü bir yeteneksizliktir yaşayamamak! Yoksa hangi balık boğmuş kendini ya da hangi serçe atlamış damdan…”

Fyodor Dostoyevski
Yaşamak güzel şey doğrusu,
Üstelik hava da güzelse,
Hele gücün kuvvetin yerindeyse.
Elin ekmek tutmuşsa bir de,
Hele tertemizse gönlün.
...
Hele kar gibiyse alnın.
Yani kendinden korkmuyorsan.
Kimseden korkmuyorsan dünyada,
Dostuna güveniyorsan.
İyi günler bekliyorsan hele,
İyi günlere inanıyorsan.
Üstelik hava da güzelse,
Yaşamak güzel şey,
Çok güzel şey doğrusu.

Melih Cevdet Anday

9 Aralık 2012 Pazar

İçimin Mekke'sinde bir yetimim şimdi…
Hüzün senesinden kalma sanki bütün baharlar.

Kadim Dolunay
İnsanlar yavaş yavaş inanmamayı, güvenmemeyi, sevmemeyi ve kronik şüpheci olmayı öğrenir. Bu gerçekleştiğinde artık ne yazık ki çok geçtir. İnsanların "tecrübe" dediği şey budur. Kalbiyle bağlantısını kaybetmiş bir insana "tecrübeli" denir.

Osho
“Başarının anahtarı nedir bilmiyorum, ama başarısızlığın anahtarı herkesi memnun etmeye çalışmaktır…”

Bill Cosby
“En ölümcül sürgün, sevdiklerinizden ayrı kalmaktır…”

William Shakespeare

cemal süreyya

Sen bakma bu kadar hüzünlü şeyler yazdığıma,
ben çok gülerim,
ve gülerken...
hiç kimse yalan olduğunu anlayamaz...

Özdemir Asaf / Seni Saklayacağım

Seni saklayacağım inan
Yazdıklarımda, çizdiklerimde,
Şarkılarımda, sözlerimde.

Sen kalacaksın kimse bilmeyecek
...
Ve kimseler görmeyecek seni,
Yaşayacaksın gözlerimde.

Sen göreceksin, duyacaksın
Parıldayan bir sevi sıcaklığı,
Uyuyacak, uyanacaksın.

Bakacaksın, benzemiyor
Gelen günler geçenlere,
Dalacaksın.

Bir seviyi anlamak
Bir yaşam harcamaktır,
Harcayacaksın.

Seni yaşayacağım, anlatılmaz,
Yaşayacağım gözlerimde;
Gözlerimde saklayacağım.

Bir gün, tam anlatmaya..
Bakacaksın,
Gözlerimi kapayacağım..
Anlayacaksın.

“Hava soğuk, su soğuk ve yatak sıcacıkken ve uyku kollarına çağırırken seni;

sabah namazına kalktığına yarın ruz-i mahşerde, yatak tanıklık eder, yorgan tanıklık eder, su tanıklık eder.”

Nazan Bekiroğlu/Mavi Lale’den
Ne kadar küçük şeylere ağlardık.
Bir tutam saç, bir oyuncak araba, bir bebek.
Şimdi büyüdük.
Çok büyük olaylar bile ağlatamıyor bizleri.
Ölümler, iflaslar, savaşlar.
...
Şimdi daha mı güçlüyüz?
Yoksa daha mı alışkın?
Hayatı öğrenmek “alışmak” mı acaba?
 
                                                    edebiyat hayattır

6 Aralık 2012 Perşembe

"İstemez misin Dünya onların olsun, Ahiret bizim..."


AŞIĞIM SANA EY AZİZ İSTANBUL...

“Her şeyi zaman varken yapmak gerek. Geciktirilmiş sözler, askıya alınmış hayaller, ertelenmiş itiraflar, gerçekleştirilmeyen buluşmalar; bir gün hepsi size pişmanlık olarak geri dönmeden önce, henüz vakit varken…”

Murathan Mungan / Hayat Atölyesi
“Doğduğumuz andan ölene kadar hayatımız sürekli bir yolculuktur. Manzara değişir, insanlar değişir, ihtiyaçlar değişir, ama tren hep ileri gider. Hayat bir trendir. Tren istasyonu değil…”

Paulo Coelho